Haberler

Binalarda Üç Mesleğe Özel Uygulama

Meskenlerin işyeri olarak kullanımına ilişkin yeni düzenlemeler 3 meslek sahibi için istisnai uygulamaları beraberinde getirdi

 
 
Gerek Beşiktaş, Mecidiyeköy, Kadıköy gibi şehrin köklü merkezlerinde yıllardır pek çok konutun sadece mesken amacıyla kullanıldığı yerlerde; gerekse Halkalı, Beylikdüzü, Başakşehir gibi yeni yerleşim bölgelerinde sadece konut amaçlı kullanılmasına dikkat edilen binalarda yerleşim düzenini yeniden şekillendiriyor…
 
Avukat, Serbest Muhasebeci ve Yeminli Mali Müşavirler Muaf
 
Binalardaki yeni düzenlemeye göre yalnızca konut olarak kullanılan dairelerin işyeri amaçlı kullanımı için kat maliklerinin tamamının yazılı onayının alınması gereğinin devam edeceğini hatırlatan Altın Emlak Genel Müdürü Hakan Erilkun, bu uygulamanın avukatlar, serbest muhasebeciler ve yeminli mali müşavirler için geçerli olmayacağının altını çiziyor. 
 
Yeni Düzenlemelerle Binalardaki Yerleşim Değişecek
 
Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 24. Maddesinde yapılan yeni düzenlemelerin binalardaki yerleşimde önemli değişikliklere yol açacağını söyleyen Altın Emlak Genel Müdürü Hakan Erilkun şunları söyledi: ‘Bugüne kadar gerçekleştirilen uygulamalar ikamet amaçlı binaların geleneksel kullanımını koruyan nitelikteydi. 6460 Sayılı ‘Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un yürürlüğe girmesiyle avukatlar, serbest muhasebeciler, yeminli mali müşavirlerin bu kapsamın dışında tutulması ile binlerce işyerine konutları rahatça kullanma imkanı verilecek ve bu durum konut-işyeri karma kullanımlı düzenin başlangıcı olacaktır.’
 
Türkiye’de 87 bin 500 Serbest Muhasebeci – Yeminli Mali Müşavir Var
 
Türkiye’de 65 tane Hukuk Fakültesi bulunduğunu ve her yıl 5 binden fazla kişinin mezun olduğunu belirten Hakan Erilkun görüşlerini şöyle devam etti: “Ülkemizde her yıl binlerce mezun verilen hukuk fakültelerini başarıyla bitiren gençlerin pek çoğu bağımsız girişimci olarak işyeri açıyor. Ülkemizde 87 bin 500 serbest muhasebeci - yeminli mali müşavir de bulunuyor. Bunların 50 bin tanesi İstanbul, Ankara ve İzmir gibi 3 büyükşehirde yer alıyor. 
 
Her iki meslek için de yoğun nüfuslu noktalarda bulunma tercihini göz önüne aldığımızda özellikle büyükşehirlerde büro kriterleri ve bina kullanım şekli köklü bir değişime uğrayacaktır. Yeni uygulamayla beraber büro arayışlarının köklü merkezlerde konut amaçlı kullanımın hakim olduğu belli başlı noktalara ve sadece konut amaçlı kullanımına dikkat edilen yeni yerleşim noktalarındaki donanımlı binalara kayma göstereceği, buralarda alışılagelmişin dışında, farklı bir kullanım şekli oluşturacağı açıktır. Dolayısıyla, çok yoğun ofis talebinde bulunan bu üç meslek sahibine tanınan özerklik, soruna bir çözüm sunmakta ancak köklü bir geleneksel yerleşime de son vermektedir.’